Ankara’nın En Eski Camileri
Sevgili Seyyahlar bu yazımızda sizlere Ankara’nın En Eski Camisi ve Ankara’nın Eski Camileri Hangileridir – Camiler Hangi Tarihte Yapılmıştır ve Camiler Kim Tarafından Yapılmıştır? Bu hakkında bilgiler vermeye çalışacağız.
Türkiye Cumhuriyet’inin Başkenti olan Ankara’nın tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Ankara ve çevresinde yapılan arkeoloji kazıları sonucunda Ankara’nın tarihi Bronz çağındaki Hatti Uygarlığına kadar gitmektedir. Hatta Yontmataş devrinden kalma araç-gereçler ortaya çıkarılmıştır.
İsa’dan önce 2000’li yıllarda yöredeki ilk yerleşme merkezinin Anadolu’da ilk siyasal birliği sağlayan Hititler döneminde kurulduğu sanılmaktadır. Geçmişten gönümüze kadar olan dönemde birçok uygarlık farklı mimari yapıda birçok tarihi eser bırakmıştır. Bu yazımızda Ankara ilinde bulunan en eski camiler hakkında bilgiler vermeye çalışacağız.
Ankara’nın En Eski Camileri
1- Alaaddin Cami
Sultan Alaaddin Camisinin Kapısı üzerinde bulunan bir kitabeye göre; Anadolu Selçuklu Sultanı II. Kılıçaslan’ın oğlu, Ankara emiri Muhiddin Mesud Şah (ö.1204) tarafından, Ankara Kalesinde 1178 yılında yaptırılarak ibadete açılmıştır. Ve günümüzde hala aktif olarak kullanılmaktadır.
Anadolu Selçuklu Sultanı Alaeddin I. Keykubad (1220-1237) tarafından onarımı yaptırıldığından Camiinin ismi “Alaeddin Camii” olarak bilinmektedir.
Sultan Alaaddin Cami Ankara’nın En Eski Camisidir.
2- Aslanhane Cami
Arslanhane Cami, 13. yüzyılın başında, Selçuklu döneminde yapılmıştır. Ankara‘nın en önemli tarihi yapıları arasında yer almaktadır. Yapıldığı Dönemin mimari özelliklerini yansıtmaktadır. Cami Ahi Şerafettin tarafından 1289 ile 1290 yıllarında restore edilmiştir.
Ahi Şerafettin Cami olarak da bilinmektedir. Ahşap minberi üzerinde yer alan kitabesinden Selçuklu Sultanı Keykavus zamanında ahi kardeşler tarafından yaptırıldığı bilgisine ulaşılmaktadır. Orijinal olan ahşap minberinin sanatkârı Neccar Ebubekir oğlu Mehmet’tir.
Arslanhane Cami, oldukça sade bir görünüme sahiptir. Tavan kısmı ahşap malzeme kullanarak yapılmıştır ve düzdür. Çatısı kurşunla kaplıdır kiremit de kullanılmıştır. Ancak mihrabı açık mavi çinilerle kaplanmıştır. Bu çinilerin tamamı Selçuklu işçiliğiyle yapılmıştır. Arslanhane Cami mihrabının iki yanı ahşap sütunlarla desteklenmiştir. Caminin minberi de ceviz ağacından yapılmıştır.
3- Ahi Elvan Cami
Ahi Elvan Caminin Nizâmeddin Zehrab soyundan Hacı Elvan Mehmed Bey tarafından yaptırıldığı söylenmektedir. Hacı Elvan Mehmed’in XIV. yüzyıl sonlarında yaşadığı bilindiğine göre Bu caminin yapım yılıda o döneme gelmektedir.
Samanpazarı Ahi Mahallesinde Koyunpazarı sokağında yer almaktadır. 14. Yy da yapımına başlanan camii 15 yy da hizmete açılmıştır. Alt yapısı taş, üst yapısı kerpiç, iç konstriksiyonu ahşap, çatı kısmı kiremitle kaplıdır. Dört sahınlı bazilikal planlı caminin minaresi kuzey-batı duvarına bitişik olarak yükselmektedir. Kare taş Kaideli, silindirik tuğla gövdeli, tek şereflidir.
Yapı içerisinde on iki sütun bulunur ve onlar ahşap tavanı taşımaktadır. Ahi Elvan camisine Ana giriş doğu kısmından olup, kuzey kısmında bir girişi daha bulunmaktadır. Yapım olarak dönemin en güzel örneklerinden olan camı, ceviz mihrabı ile öne çıkmaktadır.
Selçuklu dönemine ait bu caminin Minber kitabesinde caminin 1413 yılında yenilendiği yazmaktadır ayrıca, minberinin ustasının da Harputlu usta Mehmet Bin Beyazıt olduğu yazıyor.
4- Hacı Bayram Cami
Ulus semtinde bulunan Hacı Bayram Cami, Mimar Mehmet Bey tarafından 1427 (hicri 831) yılında inşa edilmiştir. Günümüze kadar pek çok restorasyon yapılmıştır. Yapılan bu yenilikler sonrasında 17. ve 18. yy camilerinin mimari özelliklerini göstermektedir. Caminin adı, cami bahçesinde bulunan Hacı Bayram Türbesi‘nden gelmektedir.
Hacı Bayram Veli Camii uzunlamasına dikdörtgen bir plan dâhilinde inşa edilmiştir. Caminin Kuzey ve batıda bulunan kısımları sonradan eklenmiştir. Bu ekleme ile birlikte cemaatin namaz kılacağı bölüm genişlemiştir. Taş kaide üzerine duvarları tuğla kullanılarak yapılmıştır.
Caminin kendine has en önemli özelliği kubbesiz olarak inşaa edilen çatısıdır. Kubbe yerine altı parlak ahşap kaplı çatının üstü kiremitle kaplanmıştır. Caminin güneydoğu kısmında minare bulunmaktadır. Minare türbe ile bitişik durumdadır. Minarenin yapısı kare planlı taş kaideli, silindirik tuğla gövdeden oluşmaktadır. Minarenin iki şerefesi bulunmaktadır.
Cami iç kısmı ahşap malzemeden yapılmıştır. Caminin ahşap işçiliği Nakkaş Mustafa’ya ait olan boyama nakışları yer almaktadır. Ahşap üzerine kalem-işi süslemeleri ve çini süslemeleriyle ön plana çıkmıştır. Cami tavanının ortasındaki altıgen biçimli büyük rozet altı sıra çiçekli bordürle çevrelenmiştir. Aynı rozet daha küçük ölçüde kadınlar mahfilinin batısındaki ek mekân tavanının ortasındaki dikdörtgen panoda da yer alır. Caminin iç mekân tavanındaki pervazlarda çiçek desenleri yer almaktadır. Cami’nin Arka kısmında Hacı Bayram Velinin kullandığı ve bir süre orada kalıp Namaz kılarak bol bol dua ettiği ÇİLEHANE bulunuyor.
5- Hacı Arap Cami
Altındağ İlçesi, Hisar Semti’nde, Kılıçarslan Mahallesi’nde, Bakırcılar Çarşısı’nda, Ankara Kalesi olarak tabir edilen bölgede, Tam olarak Koyunpazarı ve Asker Sokaklarının birleştiği yerde bulunan bu cami, 14. veya 15. Yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.
Ahilik döneminde yapılan bu cami 1331-1389 yılları arasında yapımı tamamlanmıştır. Cami, Düz ahşap tavanlı basit bir yapıdır. Cami planı, Enine dikdörtgen planlı ve minber ile bölünmüş iki kısım halinde yapılmıştır. Minberi kısmı ahşap olup, kadınlar mahfeli, kare kesitli ince sütunlar üzerinde taşınmaktadır.
Cami Mescidi, doğuda üç ve kuzeyde iki, batıda üç büyük pencere ile aydınlanmaktadır. Caminin Giriş kapısındaki duvarda kemer içine alınmış iki küçük pano bulunuyor. Panonun altında Mehmed ismi yazılıdır.
6- Karacabey Cami
Karacabey Camii ve Türbesi, Ankara ilinin Altındağ ilçesinde bulunur. Caminin yapım yılı olarak 1427’yılı olarak söylenmektedir. Cami içerisinde, Celaleddin Karacabey bin Abdullah’ın türbesi, çeşmesi ve bitişiğindeki Karacabey Hamamı ile beraber bu yer camii ve külliye şeklinde yapılmıştır. Ankara’da Sümer mahallesinde Hacettepe Üniversitesi Yerleşkesi içerisinde bulunmaktadır.
Karacabey Camii ve Külliyesi, Bir bahçe içerisinde geniş bir avlu içinde cami ve türbe ile avlu girişinin yakınındaki çeşme, bu yapılara uzak bir yerde çifte hamamla vakfiyesinde adı geçen mutfak, ahır ve mahzenden şeklinde dizayn edilmiştir.
Karacabey Cami, Anadolu’da yapılan birçok yapıdaki gibi büyük bir kubbeyle örtülü harim, bunun iki yanında birer tabhâne, mihrap önünde yarım kubbeyle örtülü sofa ve son cemaat revakından oluşan planıyla yapılmıştır. Karacabey Camiinin, Cümle kapısının kanatları ahşap işçiliğinin en güzel örneklerindendir. Kapının yüzey kısmı küçük küçük yerleştirilen dikdörtgen panolardan oluşuyor. Caminin 1892 yılında gerçekleşen depremde yıkılan kıble duvarında neo-klasik üslûpta yeni bir mihrap yapılmıştır.
Türbe, Külliyenin bânisi, Çelebi Sultan Mehmed’in damadı Anadolu Beylerbeyi Celâleddin Karaca Bey’e aittir. Caminin kuzeybatısında bulunan türbe kapısı üzerindeki sülüs yazılı kitabeden anlaşılacağı gibi türbe Karaca Bey’e aittir. Bu Kitabede Karaca Bey’in 848 (1444) yılında vefat ettiği yazmaktadır. Ayrıca türbede Karacabey’in oğlu Ahmet Çelebi’ye ait sanduka da bulunmaktadır.
7- Hallacı Mahmud Cami
Hallaç Mahmut Cami veya Hallaç Mahmut Mescidi olarak bilinen bu yer, Ankara’nın Altındağ ilçesinde Ulus semtinde bulunmaktadır. Tek kubbeli ve minaresiz bir şekilde inşa edilmiş olan bu yapı, Osmanlı döneminin önemli mimari yapılarındandır. İlk Yapımında mescid olarak yapılan bu yer günümüzde cami olarak kullanılmaktadır.
Hallac Mahmud, Hacı Bayram Veli’nin Manevi Hocasıdır
Hallaç Mahmud Camisinin Giriş kapısı üstünde yer alan iki satırlık orijinal Arapça kitabesinde bu hayır eserinin 952 (1545-46) yılında Ali b. Abdullah tarafından yaptırıldığı yazılmaktadır. Hallaç Mahmud Camisinin öneminden bahsedecek olursak, Ankara’da bulunan camiler arasında Osmanlı döneminden kalan tek kubbeli olarak yapılan camileri temsil etmesidir.
8- Cenab-ı Ahmet Cami
Cami, Altındağ ilçe sınırları içerisinde Ulucanlar göz hastanesi olarak bilinen yerin hemen karşısında bulunan bu cami, giriş kapısı üzerinde yazan yazıta göre Kanuni Sultan Süleyman döneminde(1566)Anadolu’da Beylerbeyliği yapan Cenabı Ahmet Paşa tarafından Dünyaca Ünlü Mimarımız, Mimar Sinan’a yaptırılmıştır.
Cenabi Ahmet Paşa Camisi Osmanlı mimarisinin Ankara’da bulunan ilk örneklerindendir. Hatta en ilgi gören özelliği Mimar Sinan’ın Ankara’daki ilk ve tek eseri olma özelliğini taşımaktadır. Caminin özelliklerinden bahsedersek, 13.9×13.9 metre ölçülerinde kare planlı ve Ankara’nın kesme taşından yapılmıştır. Şerefesi kesme taştan olup tek şerefeli ve 16 köşelidir. Cami 32 pencereli ve büyük kubbesi 16 pencereli bir kasnak üzerine yapılmıştır. Kubbenin iç kısmı ve eteklerinin bezendiği kalem işlemeleri görülmeye değer. Güzelliktedir. Son cemaat yerini üç mermer sütun taşımakta olup üç kubbe ile örtülmüştür.
Cenab-ı Ahmet Paşa Camii, hemen yanında bir hazîre içinde Cenâbî Ahmed Paşa’nın türbesi ve XVIII. yüzyıla tarihlenen Azîmî Türbesi yer alır. Cami ile aynı tarihe yapıldığı bilinen türbenin dışında birde çeşme bulunmaktadır.
9- Kurşunlu Cami
Altındağ ilçesinde Anafartalar Caddesi üzerinde Samanpazarının hemen yanı başındadır. Altındağ Belediyesine yakın bir yerde bulunan bu cami, Taş duvarlı, arada üçer tuğla sıralı, kubbesi kurşun kaplı klasik Osmanlı camilerinden biri olarak bilinmektedir.
16 yy da yapıldığı tahmin edilen bu caminin herhangi bin kitabesi bulunmuyor. Caminin planı kare yapılı olarak yapılmış olup, merkezi kubbelidir ve son cemaat yeri bulunuyor. Ahşap minber yan aynalıklarla dikdörtgen panolara ayrılmıştır.
Caminin sağ tarafında ve kıble tarafında ikişer penceresi bulunur. Ana kubbeyi destekleyen dört tarafında mini yarım kubbeler vardır. Caminin Kubbesi kurşunla örtülüdür, ismininde buradan geldiği söylenmektedir. Caminin minaresi, kesme taştan ve üstü tuğladan yapılıdır.
Minarenin iki yerinde taş bilezik bulunmakta olup, minareye sol taraftan çıkılmaktadır. Bu küçük yapılı cami, Mimar Sinan’ın Ankara’da yaptığı tek eser olan Cenabi Ahmet Paşa Camisinden sonra tek derin kubbe ile yapılan cami olma özelliğini taşımaktadır.
Gezilecek Yerler Mobil Uygulamasını Telefonunuza indirerek ve Sosyal Medya üzerinde bizleri takip ederek güncel gezilerden ve Gelişmelerden ücretsiz haberdar olabilirsiniz.
Değerli Okuyucularımız yazılarımızda kullandığımız resimlerin birçoğu bize ait olsa da okuyucularımızdan gelen ve internet ortamından resimler de alınarak yazılarımıza eklenmiştir. Resimlerden dolayı herhangi bir telif durumda bizlere direk İLETİŞİM ' e tıklayarak bize bildirirseniz size ait olan resimlerinizi kaldırabiliriz.