Beykoz’da Gezilecek Yerler +10 / İSTANBUL

Beykoz’da Gezilecek Yerler +10 / İSTANBUL

Sevgili Seyyahlar bu yazımızda Beykoz’da Gezilecek Yerler – Beykoz’un Tarihi – Mimari ve Doğal Güzellikleri Hakkında bilgiler vermeye çalışacağız.

                             Beykoz Hakkında Kısa Bilgi                       

Beykoz İstanbul’un bir ilçesidir. Çatalca-Kocaeli bölümünün Kocaeli Yarımadası batısında yer almaktadır. İlçenin batısında İstanbul Boğazı, doğusunda Şile ilçesi, kuzeyinde Karadeniz ve güneyinde ise Çekmeköy, Üsküdar ve Ümraniye ilçeleri yer almaktadır.

Beykoz ilçesi, İstanbul Anadolu kıyısında Karadeniz’e doğru Çubuklu‘dan sonra gelen ve özellikle İstanbulluların hafta sonu dinlence ve piknik yeri olarak tercih ettikleri güzel bir boğaz semtidir. Çubuklu’yu geçince denize doğru inen yol önce Paşabahçe’den geçer ve sonrasında da Beykoz’a doğru sürer.

Beykoz’un tarihine ilişkin olarak bilinen en eski tarih M.Ö. 900’lerdir. Bu dönemde deniz yoluyla gelip Beykoz’u kendilerine yurt edinen Traklar, Beykoz’da yerleştiği bilinen ilk halk olarak karşımıza çıkar.

Rivayete göre Farsçada köy anlamına gelen kos sözcüğünün Türkçe bey sözcüğüne eklenmesi sonucunda ortaya çıkan Beykos (Beyköyü) sözcüğü kentin adı olarak kalmıştır. Beykos zamanla Beykoz’a dönüşmüştür.

Bilinen bir başka rivayet ise, Beykoz isminin, kentin Osmanlı idaresi altına girdiği dönemden sonra kentte inşa ettirilen On Çeşmeler adlı bir çeşmenin yanında bulunan büyük bir ceviz ağacına binaen ortaya çıktığını iddia etmektedir. Bu rivayete göre söz konusu dönemde koz kelimesi ceviz sözcüğünü nitelemek üzere kullanılmaktadır. Bu yörede ceviz ağaçlarının çok fazla sayıda bulunması nedeniyle de bu yöreye Binkos adının verildiği ve bu ismin zamanla Beykoz ismine dönüştüğü öne sürülmektedir.

Organik yemekler, mis gibi hava ve doğa için Beykoz ve köyleri birebir. İstanbul’dan ayrılmadan kendinizi ayrı bir şehirde tatile gitmiş gibi hissediyorsunuz.

                        Beykoz’da Gezilecek Yerler                           

               Polonezköy Zoo Doğal Yaşam Parkı                   

Beykoz İlçe sınırlarında Polonezköy Doğal Yaşam Parkı yanında bulunmaktadır. 131 Dönüm araz içerisinde Doğal bir alan içeresinde bulunan Hayvanat Bahçesi Polonezköy Country Club bünyesinde açılan bir hayvanat bahçesidir. Bu Hayvanat Bahçesinin En Güzel Özelliği Doğa, Hayvanlar ve İnsanların iç içe olmasıdır.

Polonezköy Zoo Doğal Yaşam Parkı, İsminden de anlaşılacağı gibi Doğal bir yerdir. Hayvanların neredeyse tamamına yakını ya serbest dolaşıyor ya da ziyaretçilerin yaşam alanlarına girebileceği bölümler bulunuyor. Bu Bölümlere girip onları sevebiliyor ve yiyeceklerin sizler yedirebiliyorsunuz.

Polonezköy Zoo Goğal Yaşam Parkı Hakkında Detaylı Bilgi Almak İçin TIKLAYINIZ…

                              Polonezköy Tabiat Parkı                         

Mega Kent İstanbul’da yaşayanların, Yoğun ş temposundan, kalabalığından, Gürültüsünden ve Stresinden kaçmak için en çok tercih ettiği alanlar içerisinde bulunmaktadır.

Polonezköy, Sizlere köylerin tertemiz havasını, doğal güzelliklerin sunmaktadır. Tabiat Parkı olmasından dolayı içerisinde birçok yaban hayvanı barındırıyor. Karşınıza çıkabilecek Yaban domuzu, Kızıl geyik, Çakal, Tilki, Karaca, Sincap, Gelincik, Şahin, Doğan, Baykuş gibi hayvanları görebilirsiniz. Bitki çeşitliliği bakımından Kayın, ıhlamur, Karaağaç, Karaçam, Kızılçam, Meşe ve Gürgen ağaç türlerine sıkça rastlayabilirsiniz.

Polonezköy Tabiat Parkı Hakkında Detaylı Bilgi Almak İçin  TIKLAYINIZ…

                                Otağtepe Fatih Korusu                        

Karayolları Genel Müdürlüğü’ne bağlı olan Fatih Korusu, Mega şehir İstanbul’umuzun adeta tabiat cennetidir. 1997 Yılında İstanbul Büyük Şehir Belediyesi tarafından yapılan kapsamlı çevre düzenlemesi ile bugünkü görünümünü almıştır. Fatih Korusu Sizlere, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü adeta ayaklarınızın altına seriyor. Ayrıca, İkinci köprü olarak bilinen Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün Anadolu yakasındaki ayağını da çok net bir şekilde görebiliyorsunuz.

Aslında Boğaz manzarasının en güzel görüldüğü ye desek yanlış olmaz galiba. Fatih Korusunda, Ağaç türler olarak, Manolya, Lale, Erguvan ağacı, Nilüfer, Gülibrişim, Atkestaneleri, Gümüş Ihlamur gibi ağaç ve bitki türlerine rastlayabiliyorsunuz. Ayrıca Alanda, Seyir Terasları, Gez Yolları, Nilüfer Gölü ve Taş Köprü, Oturma-Gölge Elemanları ve Su Sarnıcı bulunmaktadır.

Otağtepe Fatih Korusu Hakkında Bilgi Almak İçin TIKLAYINIZ…

                        İstanbul Kelebek Çiftliği                            

Kelebek çiftliği gezimizden bahsedecek olursak, Giriş ücretini ödedikten sonra sizlere kelebeklerin hayatlarına ve kelebekler hakkında bilgi vermek için 15-20 dakikalık sine vizyon gösterisi sunuyorlar. Bu video gösterisini mutlaka izleyin çünkü, içerideki kelebeğin biyolojik yapısı, kamuaj ve “metamorfoz” ve yaşam döngüsü konusunda bilgiler sunuluyor. Sine vizyon bittikten sonra 10-15 kişilik gruplar halinde çer alınıyorsunuz.

Rehber eşliğinde sizleri gezdiriyorlar, biraz sıcak ve nemli bir ortama sahip. Serayı gezerken rengarenk kelebeklerin tırtıl, pupave Erişkinlik dönemini, doğaya salınmasına kadar her yaşam evresini izliyorsunuz, gayet keyifli oluyor. Renk renk uçuşan kelebekler, tropik bitki ve çiçekler arasında keyifli bir serüven sizi bekliyor, kelebeklerin üzerinize konmasına izin vermelisiniz.

İstanbul Kelebek Çiftliği Hakkında Bilgi Almak İçin TIKLAYINIZ…

                       Beykoz (Mecidiye) Kasrı                           

Kasrın yapımı 1845 yılında Mısır valisi Mehmet Ali Paşa tarafından başlatılmış; paşanın ölümü üzerine, 1854’te oğlu tarafından tamamlatılmış ve dönemin padişahı Sultan Abdülmecid’e (1839-61) hediye olarak sunulmuştur. Batılılaşma dönemi mimarlığının bir örneğidir. İstanbul’daki en eski kasırlar arasında bulunmaktadır.

İki katlı ve simetrik yapılı olan binada orta sofalı şema tercih edilmiştir. Yapının bahçesinde iç duvarları istiridye kabukları ile bezenmiş “dağ hamamı” olarak anılan küçük bir dinlenme köşkü mevcuttur. Osmanlı geleneğinde bulunan serdap köşklerinin 19. yüzyıldaki bir uygulaması olarak görülen köşk, sıcak yaz günlerinde serin bir ortam sunmaktadır. Yaklaşık yetmiş bin metrekarelik geniş bir arazi üzerinde bulunan Mecidiye Kasrı’nın etrafı manolya, çam ve ıhlamur ağaçlarıyla dolu, ferah bir koru tarafından çevrelenmiştir.

Beykoz Mecidiye Kasrı Hakkında Detaylı Bilgi İçin TIKLAYINIZ…

                     Anadolu Hisarı Fatih Sultan Cami                  

Anadoluhisarı Cami‘ni Fatih Sultan Mehmet Güzelce Hisarı tamir ederken tek kubbeli olarak inşa ettirmiştir. Kesin bir yapım tarihi yoktur. İlerleyen yıllarda yangın sonucunda harap olan bu cami Anadoluhisarı iskele önündeki meydan düzenlenirken İstanbul Şehremini Emin Bey zamanında yıktırılmış, Anadoluhisarı- Kanlıca yolu üzerine bugünkü haliyle yeniden yaptırılmıştır.

Anadoluhisarı Cami kare planlı, ahşap çatılı geçme ve o devir özelliklerini taşıyan kağir bir yapıdır. İlk yapısının yalnızca kare taşlarından yararlanılmıştır. Kuzey köşede yer alan minare kesme taştan olup şerefe altı süslenmiştir. Tek minareli ve tek şerefeli olan bu caminin bahçesinde 1987 yılında yapılmış olan şadırvan bulunmaktadır. Oldukça yüksek kare kesitli kaidesi üzerinde, Tarihnüvis Muhtar Efendi’nin yazdığı bir kitabe bulunmaktadır.

Anadolu Hisarı Fatih Cami Hakkında Detaylı Bilgiler İçin TIKLAYINIZ…

                                            Yoros Kalesi                               

Yoros Kalesi, Doğu Roma döneminden günümüze kadar varlığını koruyabilmiştir. Sonraki dönemlerde Cenevizlilerin eline geçmiş ve uzun süre onların elinde kalmıştır. Bu yüzden de bu kaleye Ceneviz Kalesi de denilmeye başlanmıştır.

İstanbul Boğazı’nın Karadeniz tarafından boğazın giriş- çıkışını kontrol etmek amacıyla inşa edilmiştir. 1305 yılında yani 14. yüzyılın başlarında, Yoros Kalesi Şile Kalesi ile birlikte Türkler tarafından ele geçmiştir. Fakat uzun süre elde tutulamamıştır. Cenevizliler tarafından alınan kale 14. yüzyılın sonlarında Osmanlı Devleti tarafından alınmıştır.

Yoros Kalesi Hakkında Detaylı Bilgiler İçin TIKLAYINIZ…

                    Serbostanı Mustafa Ağa Cami                        

Cami Bostancıbaşısı Mustafa Ağa tarafından yaptırılmıştır. Yapım yılı kesin olarak bilinmemektedir.  Evliya Çelebi bu camiden bahsettiğine göre, 17. yüzyıldan önce yapıldığı bilgisine ulaşılmaktadır.  Beykoz Merkez Cami olarak da bilinen bu cami, 2006 yılında yenilenmiştir.

Serbostanı Mustafa Ağa Cami Hakkında Detaylı Bilgi İçin TIKLAYINIZ…

                         Elmasburnu Tabiat Parkı                     

Tabiat Parkı yaklaşık 13 hektarlık bir alana yayılmıştır. Bu alan 2011 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla tabiat parkı statüsü kazanmıştır. Tabiat Parkı’nın bitki örtüsünü genel olarak maki vejetasyonuna ait türler oluşturmaktadır. Bölgenin hayvan popülasyonunda ise geyik, karaca, çakal, tilki, sincap, yaban domuzu türleri yer almaktadır.

Elmasburnu Tabiat Parkı içerisinde piknik alanları, çadırlı kamp alanı, kır lokantası ve büfe yer almaktadır. Tabiat Parkı içerisinde yer alan Elmasburnu Plajı, İstanbul’da denize girmek için tercih edilecek yerlerden biridir. Plajda soyunma kabinleri ve duşlar bulunmaktadır. Denize girilecek yerlerden biri olmanın yanında su sporları aktiviteleri için de tercih edilmektedir.

Elmasburnu Tabiat Parkı Hakkında Bilgi İçin TIKLAYINIZ…

                  Deniz ve Su Ürünleri Müzesi                           

Deniz ve Su Ürünleri Müzesi 1988 yılında hizmete girmiş olup, denizlerden çıkarılan eserleri görme fırsatı vermektedir. Atlas Okyanusundan Pasifik okyanusuna‚ Ege denizinden Marmara’ya ve Saroz Körfezi de dahil olmak üzere birçok canlının bulunmaktadır. Deniz ve Su Ürünleri Müzesi’ne 59 tane mercan, 585 tane dondurulmuş balık ve 869 tane mollüsk sergilenmektedir.

Deniz ve Su Ürünleri Müzesi Hakkında Bilgi İçin TIKLAYINIZ…

                       Anadolu Hisarı Müzesi                           

Anadolu Hisarı, İstanbul’u fethetmek isteyen ve kuşatan Sultan Yıldırım Beyazıt tarafından, Karadeniz’den Bizans’a gelecek yardımlara engel olmak için 1394’te yaptırılmıştır. Osmanlı Devleti tarafından Boğaz’da yapılan ve geçişleri kontrol altına almayı hedefleyen ilk hisardır. Yedi dönümlük alanı kaplamaktadır. Bu yapıya II. Mehmed (Fatih) döneminde depo ve bazı ikametgâh amaçlı yapılar ilave edilmiştir.

1928 yılında Kandilli Belediyesi tarafından bazı küçük onarımlar yapılmıştır. 1991-1993 yılları arasında Kültür Bakanlığı tarafından bazı onarımlar yapılmıştır.

Anadolu Hisarı Hakkında Detaylı  Bilgi Almak İçin TIKLAYINIZ…

                                            Göksu Deresi                                 

Göksu Deresi kıyılarında kış aylarında bile yemyeşil kalan ağaçları ve asırlık çınarlarıyla sessiz bir doğa harikasıdır. Göksu Deresi’nin tarihi Bizans dönemine dayanmaktadır. Bizans İmparatorluğu döneminde Göksu ismi Potamion yani küçük ırmak adından türemiştir.

Bu bölge yeşille maviyi buluşturması bakımından değer görmektedir. Hem bir balıkçı barınağı hem de kenarına kurulu mekanlarda hoş vakit geçirebileceğiniz bir ortam sağlamaktadır.

Göksu Deresi Hakkında Detaylı Bilgi Almak İçin TIKLAYINIZ…

                                  Hıdiv Kasrı                                          

Hıdiv Kasrı Çubuklu sırtlarında 1907 yılında Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa tarafından İtalyan mimar Delfo Seminati’ye yaptırılmıştır. Hıdiv ismi Osmanlı Dönemine dayanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun Mısır’a atadığı valilerine verilen bir unvandır. İsmini buradan almıştır.

27O dönümlük bir arazi içinde inşa edilen Kasır “Art Nouveau” tarzında ve İstanbul Boğazı’nı seyreden bir kule ile tasarlanmıştır. Hıdiv Kasrını önemli kılan bir özellik ise buharla çalışan ilk asansöre sahip olmasıdır. Kasrın ana girişinin ortasında mermerden yapılmış bir çeşmesi ve bunu takip eden çeşme ve havuzları bulunmaktadır.

Hıdiv Kasrı Hakkında Detaylı Bilgi Almak İçin TIKLAYINIZ…

                                     Küçüksu Kasrı                                     

Osmanlı döneminde padişahın has bahçelerinden biri olan Küçüksu ve çevresini, Sultan IV. Murad’ın (1623-1640) çok sevdiği ve buraya “Gümüş Selvi” adını verdiği bilinmektedir. 17. yüzyıldan başlayarak çeşitli kaynaklarda “Bağçe-i Göksu” adıyla geçen yörede, özellikle 18. yüzyıldan başlayarak yoğun bir yapılaşma izlenmektedir. Sultan I. Mahmud (1730-1754) döneminde Divitdâr Emin Mehmed Paşa, padişah için bu Hasbahçe’nin deniz kıyısına iki katlı ahşap bir saray yaptırmış, bu yapı Sultan III. Selim (1789-1807) ve Sultan II. Mahmud (1808-1839) dönemlerinde de onarılarak kullanılmıştır. Sultan Abdülmecid (1839-1861) dönemi, özellikle saray ve kasır mimarlığında Batılı biçimlerin tercih edildiği yıllardır. Sultan Abdülmecid, Dolmabahçe ve Ihlamur yapılarında olduğu gibi Küçüksu Kasrı’nın bulunduğu alanda da eski ve ahşap yapıyı yıktırarak, yerine bugünkü kasrı yaptırmıştır.

Küçüksu Kasrı Hakkında Detaylı Bilgi Almak İçin TIKLAYINIZ…

                                 Mihrabat Korusu                                    

Mihrabat Korusu’nu Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından yaptırılarak III. Ahmet’e armağan edilen Mihrabat Kasrı’nın adını verdiği iddia edilir. Daha sonra yeniçeriler tarafında isyan sırasında yakılıp yıkılmıştır. Boğaz’ın kıyısındaki yalısıyla birlikte Abdülhamit döneminde Berlin Büyükelçisi Sadullah Paşa’nın eşi Necibe Hanım tarafından Mısırlı Abbas Halim Paşa’nın kızı olan Rukiye Hanım’a yüz görümlüğü olarak verilmiş, prenses de yalıyı bugünkü haliyle yeniden inşa ettirmiş.

Mihrabat Korusu Hakkında Detaylı Bilgi Almak İçin TIKLAYINIZ…

                                  Hz. Yuşa Camisi                                

Türbenin yanında aynı zamanda Hz. Yuşa Camisi yer alır. Tarihin ilk dönemlerinden bu yana bölge her din tarafından kutsal alan olarak ilan adilmiş ve farklı dinlere mensup bireyler tarafından buralara tapınaklar inşa edilmiştir. Bölge daha önce Zeus tapınağına ve Hagios Michael kilisesine de ev sahipliği yapmış fakat bu yapılar deprem esnasında yıkılarak günümüze kadar ulaşamamışlardır.

Hz. Yuşa Cami Hakkında Detaylı Bilgi Almak İçin TIKLAYINIZ…

                                   İshak Ağa Çeşmesi                                 

İshak Ağa Çeşmesi 500 yılı aşan ömrüyle en önemli ve eski çeşmelerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çeşmenin bir diğer ismi de Onçeşmeler olarak bilinmektedir.

İshak Paşa Çeşmesi Hakkında Detaylı Bilgi Almak İçin TIKLAYINIZ…

                                    Anadolu Feneri                                

Anadolu Feneri, Beykoz ilçesine bağlı Anadolu feneri Köyü’nde bulunan Anadolu Feneri, hemen karşısındaki Rumeli Feneri’nden 2 deniz mili uzaklıkta konumlanıyor. Karadeniz ve İstanbul Boğazı’nın birleştiği noktada yer almaktadır.

Anadolu Feneri aynı zamanda, bulunduğu bölgedeki köye de ismini vermektedir. Köy yıllarca askeri arazinin içinde yer almıştır ve 2000’li yıllarda sivil girişe izin verilmiştir. Açık havalarda 16 deniz mili görüşe sahip olan bu yer, Boğaz’a girecek gemilere rehberlik etmek için yapılmıştır. Fener, Osmanlı döneminde ahşaptan inşa edilmiştir.

Anadolu Feneri Hakkında Detaylı Bilgi Almak İçin TIKLAYINIZ…

                                   Çubuklu Korusu                                

Çubuklu Korusu 17.2 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Çubuklu sırtlarında yer alan koru, Hıdiv Korusu olarak da bilinir. Bizans dönemi zamanına dayanan bir yerleşim alanı olduğu söylenmektedir.

Korunun içerisinde Bizans döneminden kalan su yolları sarnıç kalıntıları vardır. Hatta Bizans kaynaklarındaki bilgiye göre bu yer; Aziz Aleksandır tarafından kurulan ve Akimitis olarak adı konan keşişlerin yaşamını sürdürdüğü bir manastırmış. Bu manastırda keşişlerin gece gündüz nöbet tuttukları bilgisi de kaynakta yer almaktadır. O dönemlerde ölen Aziz Aleksandır’da buraya defnedilmiştir.

Çubuklu Korusu Hakkında Detaylı Bilgi Almak İçin TIKLAYINIZ…

                                      Beykoz Korusu                                 

Beykoz Korusu aynı zamanda Abraham Paşa Korusu olarak da bilinmektedir. 150 dönümlük alanıyla Boğaziçi korularının en büyüklerindendir. Beykoz Korusu Osmanlı dönemi Sultan II.Abdülhamid döneminden kalma bir yerdir.

Beykoz Korusu Fransız bahçe mimarları tarafından düzenlenmiş ve aynı dönemde koruluğun içerisinde köşkler, kuş evleri, havuzlar ve tiyatrolar yaptırılmıştır. Günümüzde Koru içinde iki büyük mağara, beş havuz ve bir saray kalıntısı bulunmaktadır.

Beykoz Korusu Hakkında Detaylı Bilgi Almak İçin TIKLAYINIZ…

                  Hz. Yuşa Türbesi ve Yuşa Tepesi                     

Hz. Yuşa Türbesi içerisinde bulunan Mezar tam olarak 17 metre uzunluğundadır. Bunun sebebi ise bedenin boyundan kaynaklanmamaktadır. Cenazenin tam olarak bu alanın neresinde yattığı bilinmediğinden dolayı 17 metrelik bir alan koruma altına alınmıştır.

Bölgeye” Yûşa Alleyhilselam Dergahı” veya ” Hz. Yûşa Tepesi” de denmektedir.

Hz. Yuşa Türbesi ve Yuşa Tepesi Hakkında Detaylı Bilgi Almak İçin TIKLAYINIZ…

                                   Beykoz Nerede?                                  

Beykoz İstanbul’un bir ilçesidir. Çatalca-Kocaeli bölümünün Kocaeli Yarımadası batısında yer almaktadır. İlçenin batısında İstanbul Boğazı, doğusunda Şile ilçesi, kuzeyinde Karadeniz ve güneyinde ise Çekmeköy, Üsküdar ve Ümraniye ilçeleri yer almaktadır.

                            Beykoz’a Nasıl Gidilir?                           

Beykoz’a ulaşım için en pratik ve hızlı yol Avrupa yakasında İstinye’den Paşabahçe’ye kalkan tekne seferleri ile Yeniköy ve Beykoz arasında çalışan tekneleri kullanmaktır.

Çengelköy, İstinye ve her iki semtin arasındaki diğer semtleri de birbirine bağlayan şehir hatları vapur seferleri ile Kanlıca ’ya gelmek ve buradan otobüse binerek Beykoz’a ulaşmaktır.

Eminönü, Kabataş veya Beşiktaş’tan Üsküdar’a vapurla geçerek (Beşiktaş-Üsküdar arası çalışan teknelerde kullanılabilir) ve sonrasında Beykoz istikametine giden dolmuş veya otobüslere de Beykoz’a ulaşım mümkündür.

 

 

Gezilecek Yerler Mobil Uygulamasını Telefonunuza indirerek ve Sosyal Medya üzerinde bizleri takip ederek güncel gezilerden ve Gelişmelerden ücretsiz haberdar olabilirsiniz.

Değerli Okuyucularımız yazılarımızda kullandığımız resimlerin birçoğu bize ait olsa da okuyucularımızdan gelen ve internet ortamından resimler de alınarak yazılarımıza eklenmiştir. Resimlerden dolayı herhangi bir telif durumda bizlere direk İLETİŞİM ' e tıklayarak bize bildirirseniz size ait olan resimlerinizi kaldırabiliriz.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.