Sevgili Seyyahlar bu yazımızda sizlere Gökçeada Nerede – Nasıl Gidilir – Gökçeada Tarihi – Kültürü ve Gezilecek Yerleri hakkında bilgiler vermeye çalışacağız.
Gökçeada’nın Kısaca Tarihi
Gökçeada’nın Antik Çağ dönemlerinde ismi, Plinius, Imbrus veya Imbros olarak geçmiştir. Osmanlı Devletinde adanın ismi İmbros’tan İmroz’a dönüştürülmüştür. Osmanlı Devletinde bu adın kullanıldığının kanıtı ise Piri Reis tarafından yazılan denizciler için önemli bir eser olan Kitab-ı Bahriye’ de İmroz şeklinde geçmektedir. Adanın Gökçeada ismini ise 1970 yılında almıştır.
Ada birçok medeniyetin yerleşim yeri olmuştur. Tarihi kaynaklar da adaya en eski yerleşenler Pelasglar olduğu bilinmektedir. Pelasglar, Helen kavimleri gelmeden önce ana vatanları olan Kuzey ve Orta Yunanistan’da Girit ve Ege adalarında yaşayan bir halktır.
Miltiades adayı M.Ö. 500’de Atina’ya bağlamıştır. Roma egemenliğine kadar Atina yönetiminde kalmıştır. Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılmasından sonra ada Doğu Roma İmparatorluğu tarafında kalmıştır. Ada uzun dönem boyunca dönüşümlü olarak Venedik – Cenevizler’in hakimiyetine girmiştir. 1455’te Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılan Gökçeada, 1922 – 1923 yılları arasında Yunan işgalinde kalmıştır. 1923 yılında Lozan Antlaşması’na göre 22 Eylül 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanmıştır.
Güneşin Battığı Son Yer Gökçeada…
Çanakkale’nin Ege Denizi’ne açılan bölgesinde denizin Kuzey kısmında yer alan ve Türkiye’nin En Büyük Adası olarak bilinen Gökçeada aynı zamanda Çanakkale’nin bir ilçesidir. Dört tarafında toplam 95 kilometre kıyı şeridi bulunan bu Ada, bozulmamış bir doğaya sahip olması ile birlikte tatil ziyaretlerinde huzur ve güzellik sağlamaktadır.
Türkiye’nin en batı ucunda yer alan Gökçeada güneşin en son battığı yer olma unvanına sahip bir yerdir. Adının coğrafi özellikleri hakkında bilgi vermek gerekirse ada da çok sayıda göl, göle ve şelale bulunmaktadır. Su kaynakları bakımından zengin olmasından dolayı ada su ihtiyacını kendi kaynaklarından sağlamaktadır.
Türkiye’nin En Büyük Adası
Türkiye’nin en batı noktasında bulunan ve muhteşem bir doğal güzelliğe sahip olan Gökçeada hem yerli hem de yabancı turistler için önemli bir alan oluşturmaktadır. Akdeniz iklimi görülen bölgede konaklama için en doğru dönemleri Mayıs ayı ile Eylül ayı arası dönem oluşturmaktadır.
Adada konaklama amacıyla birçok farklı imkan bulunurken genellikle ev pansiyonları, butik oteller, 5 yıldızlı lüks oteller veya farklı otel İşletmeleri ile kamp tesisleri tercih edilebilir.
Keyifli bir gezi gerçekleştirmek için Ada’nın sahil köylerini ve plajlarını ziyaret edebilir, Rüzgar sörfü ve deniz turizmi imkanlarını da tercih edebilirsiniz. Özellikle halen var olan Rum köyleri, Aydıncık Plajı ve Yıldız Koyu gibi noktalar ile eski tarihi eserler ziyaret edilebilir.
Gökçeada Gezilecek Yerler
Rum Köyleri
Rum köyleri adanın mutlaka gidilmesi gereken yerlerin başında gelmektedir. Rum köyleri olarak bilinen Bademli, Zeytinli, Tepeköy ve Dereköy kentsel sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Bu köylerde nüfusun çoğunluğunu Rumlar oluşturuyor. Köyler, bir ada olmasından dolayı korsan saldırılarına maruz kaldığı için gelen saldırıları bertaraf edebilmek yüksek tepelere ve denizden uzak bölgelere kurulmuş. Bu yüzden deniz kıyısında yerleşim bulunmamaktadır.
Köylerin çoğunda taş kaplı yollar, kahveler, kiliseler, çamaşırhaneler sağlam durumdadır. Restore edilen ve yazlık ev olarak düzenlenen evlerin sayısı günden güne artmaktadır. Her köyün ibadete açık bir kilisesi bulunuyor. Köy meydanında en az bir kahve açık oluyor. Hepsinde eski yapıların restorasyonu ile oluşturulmuş restoran, kafe ve konaklama tesisleri bulunuyor. Rum köylerindeki restorant, kafeler, güzel manzaraları ve nostaljik ortamları ile vakit geçirmek için güzel yerlerdir.
Tepeköy Çınaraltı
Adında anlaşıldığı gibi Tepeköy Çınaraltı’nda sizler 600 yaşındaki kocaman dalları ile bir çınar ağacı karşılıyor. Ağacın dibinde ise tarihi bir çeşme bulunmaktadır. O da ağaçla birlikte tel örgü içinde şimdi. Jandarma Alay Komutanlığı, buradan çıkan kaynak suyu için yeni bir çeşme yapmış ve etrafı piknik alanı olarak düzenlemiştir.
Gökçeada Tuz Gölü
Aydıncık ve Kefalos plajının ortasında yer alan Tuz Gölü olarak adlandırılan lagün ve biyolojik üretim sağlayan ekosistem düzeniyle adanın en önemli sulak alanlarından biridir. Aralarında koruma altında bulunan flamingolar başta olmak üzere pelikan, yaban ördeği ve kaz gibi göçmen kuşlara da bahar aylarında ev sahipliği yapmaktadır.
Göle boşalan bir dere yok, tamamen deniz suyu ve yağmurlarla oluşuyor. Gölden çıkan siyah çamur bazı hastalıklara iyi geldiği düşünülerek turistler tarafından vücuda sürülüyor. Yapılan analizlerde, içerisinde bol miktarda kükürde rastlanmış olup çamur kürü tedavisi yapıldığında, romatizma, sedef, kireçlenme gibi hastalıklara iyi geldiği görülmüş.
Sualtı Milli Parkı
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) ülkemizde deniz bilimleri konusunda araştırmalar yapmak, deniz yaşamını korumak, deniz kültürü ve sevgisini halkımıza, özellikle gelecek kuşaklara taşımak ve korumak amacıyla 1997 yılında kuruldu. Gökçeada Sualtı Deniz Parkı, Yıldızkoy ile Kuzulimanı arasında kalan 1 mil genişliğindeki kıyı şeridinde, TÜDAV’ın girişimleri ile 1999 yılında kurulmuştur.
1999 yılında çıkarılan kanunla Sualtı Deniz Parkı içinde her türlü su ürünleri avcılığı yasaklanmıştır. Daha sonra 2012/65 sayılı tebliğ ile Park sınırları Yıldızkoy’dan Çiftlik Koyu’na kadar genişletilmiştir. Yıldız Koyu ile Çiftlik Koyu arasında yer alan ve içerisinde sualtı mağara girişleri de olan ve bölgede Akdeniz Foku dahil pek çok deniz canlısı için habitat olma özelliği taşıyan alan, bu kararla koruma altına alınmış oldu.
Gökçeada Deniz Parkı’nda yıl boyu balık avcılığı, dalış ve diğer turizm etkinlikleri yasak olup bölge koruma altındadır. Deniz parkı ilan edilen bölgede yapılan araştırmalar sonucunda balık türlerinin ve sayılarının arttığı, daha önce görülmeyen böcek, ıstakoz gibi deniz canlılarının görülmeye başlandığı, yunusların ve Akdeniz foklarının bölgeyi tekrar ziyaret ettiği belirlenmiştir. Gökçeada Deniz Parkı’nda yapılan çalışmalar 2002 yılında Johannesburg’da düzenlenen dünya çevre zirvesinde Türkiye’nin doğa koruma alanları konusunda en iyi uygulamalarından biri seçilmiştir.
Peynir Kayalıkları
Kuzulimanının solunda yer alan Kaşkaval Burnu, peynir kayalıkları diye adlandırılmasının sebebi üst üste dizilmiş peynir kalıplarını andırdığı için halk tarafından bu isim verilmiştir. Burayı sadece denizden görme şansınız var. Bot ile Kaleköy Limanı’ndan yaklaşık 15 dakikalık, Kuzu Limanı’ndan 5 dakikalık mesafede bulunuyor. Bu ilginç kaya oluşumlarının bir efsanesi de var;
Efsane, sayısız keçi ve koyuna sahip olan zengin, inatçı, cimri ve yaşlı bir kadınla ilgilidir. Yaşlı kadın, cennete gidebilmek amacıyla bir çok yuvarlar kalıp peynir yapmış ve bunları üst üste sıralamış. Ama kimseyle paylaşmamış. Tanrı, ona kızmış ve cezalandırmış. Mart ayının birinde, yağmur, kar ve şiddetli rüzgarlar göndermiş yaşlı kadının üzerine. Kadın ve peynirler donmuşlar. Peynir kalıpları taşa dönüşmüş. Daha sonra insanlar bu kayalara, peynir kayaları demişler.
Kaya Mezarı
Aydıncık’ı Uğurlu’ya bağlayan asfalt yolun sağında Kokina mevkiinde yer alan Kaya Mezarı’nın ilçe merkezine uzaklığı 18 km. civarındadır. Kaya içerisine oyulmuş, iki kişilik mezarın hangi dönemden kaldığı tam olarak bilinmemekle birlikte Roma Dönemi’ne ait olduğu tahmin edilmektedir. Kaya Mezarı yolun sağında yaklaşık 100 m uzaklıktadır. Araç girmesi mümkün olmayıp yürüyerek ulaşılabilir.
Aydıncık Plajı
Aydıncık plajı adanın en çok tercih edilen plajıdır. 1300 metre uzunluğa sahip plaj altın sarısı kumdan oluşuyor. Bu plajın çok tercih edilmesinin sebebi konaklama ihtiyaçlarını karşılamasıdır. Bu tesislerde konaklayanlar için yemek servisi bulunuyor ve isteyenlere özel sörf dersleri veriliyor.
Laz Koyu
Adanın güney kıyısında bulunan bu koy sizi çok şaşırtacaktır. Kuzey rüzgaralarından etkilenmeyen koy her daim süt liman. Ulaşım için tabelaları kullanabilirsiniz. Ayrıca koyda bulunan tesisten şemsiye ve şezlong kiralayabilme imkânınız da var.
Gizli Liman
Gizli Limana, Uğurlu köyünü geçince karşınıza çıkan liman adanın batı ucundaki en son nokta da bulunmaktadır. Çam ağaçlarının önündeki bu cennet koyda plaj sizi incecik kumsalı ile karşılıyor. Koyda köylüler tarafından büfe, tuvalet ve duş hizmetleri sağlanıyor.
Yıldız Koy
Adanın kuzeyinde bulunup denize girilme imkanı sunan tek yer. Yıldızkoy, Gökçeada Sualtı Milli Parkı’nın içinde yer alıyor. Araç ile ulaşım mümkün.
Gökçeada Mutfağının Özel Lezzetleri
Özellikle plajları, doğal güzelliği, temiz havası ve huzurlu bir hayata sahip olması ile Gökçeada büyük şehirlerden tatil için aranan özel bölgelerden birisidir. Hem Ege Mutfağı hem Marmara Mutfağı hem de Çanakkale gibi birçok farklı bölgeden lezzetleri içinde barındıran Ada mutfağında tadına doyulmaz yemek tariflerini deneyebilirsiniz. Bir yanda Rum bir yanda Türk mutfak kültürünün etkisinin bulunduğu Ada da organik lezzetlerin tadına varabilir ve doğal sebzelerle hem kahvaltıda hem de salatalarda çok keyifli bir sonuç elde edebilirsiniz. Özellikle zeytin ve zeytinyağı konusunda ve diğer noktalarda organik ürünlerle hazırlanmış kurabiyeler, muhallebiler, ahtapot yahnisi, balık yemekleri, et yemekleri, sebze yemekleri ve börekler gibi birçok lezzeti tadabilirsiniz.
Gökçeada’ya Nasıl Gidilir?
Yaz aylarında haftanın belli günlerinde Adaya Çanakkale Merkezden deniz otobüsü seferleri yapılmaktadır.
Çanakkale’nin Eceabat İlçesine bağlı Kabatepe İskelesinden de arabalı vapur seferleri bulunmaktadır
Araçla ile ulaşım için;
İstanbul ‘dan gelenler TEM otoyolu üzerinden Tekirdağ, Keşan, Gelibolu, Eceabat doğrultusunda ilerleyerek Kabatepe Limanına ulaşmanız gerekiyor.
İzmir, Ankara, Eskişehir, Bursa’dan gelecek olanlar ise gelirken Çanakkale Boğazını geçmeniz gerekmektedir. Bunun için çeşitli seçenekler mevcut durumda;
GESTAŞ ile Çanakkale – Kilithabir,
GESTAŞ ile Çanakkale – Eceabat, Arabalı Motor ile Çanakkale-Kilitbahir.
Gezilecek Yerler Mobil Uygulamasını Telefonunuza indirerek ve Sosyal Medya üzerinde bizleri takip ederek güncel gezilerden ve Gelişmelerden ücretsiz haberdar olabilirsiniz.
Değerli Okuyucularımız yazılarımızda kullandığımız resimlerin birçoğu bize ait olsa da okuyucularımızdan gelen ve internet ortamından resimler de alınarak yazılarımıza eklenmiştir. Resimlerden dolayı herhangi bir telif durumda bizlere direk İLETİŞİM ' e tıklayarak bize bildirirseniz size ait olan resimlerinizi kaldırabiliriz.
Sevgili Seyyahlar bu yazımızda sizlere Çayırova Gezilecek Yerler – Çayırova ilçesinin Tarihi Alanları, Camileri, Doğal Güzellikleri hakkında bilgiler vermeye çalışacağız. ...
Çok yararlı bir site olmuş emeğinize sağlık..