İshakpaşa Sarayı Nerede – Nasıl Gidilir – Giriş Ücreti – AĞRI

Sevgili Seyyahlar bu yazımızda sizlere İshakpaşa Sarayı Nerede – Nasıl Gidilir – Giriş Ücreti – Ziyaret Saatleri – Saray Ne Zaman Yapıldı – Kim Tarafından Yapıldığı – Sarayın Tarihi ve Mimarisi? hakkında bilgiler vermeye çalışacağız.
İshakpaşa Sarayı, İstanbul’da bulunan Topkapı Sarayı’ndan sonra Osmanlı Devleti’nin son devirde yapılmış sarayların en ünlüsüdür. Ağrı ilinin 97 km doğusunda bulunan Doğubeyazıt’ın 7 km. güney doğusunda, Eski Beyazıt’a ve ovaya hâkim yüksek bir tepenin üzerine yapılmıştır. İshak Paşa Sarayı, Ağrı Dağı, Küçük Ağrı Dağı, Pamuk ve Ziyaret Dağları ile çevrilidir.
İshak Paşa sarayının yapımı, IV. Murat’ın, İran Seferinde Osmanlı ordusuna cesaret ve kahramanlık göstererek, sağ kolunu kaybeden ‘Çolak’ lakaplı Abdi Paşa ile başlamış, duvarları ayet ve beyitlerle süslüdür. Bu yazılar arasında, sarayın yapımıyla ilgili şiirde geçen ”İshak meram üzere kerem kıldı cihanı-Bin yüz doksan dokuz buna oldu tarih” beyitinde Sarayın miladi 1784, hicri 1199 yılında tamamlandığı anlaşılmaktadır. Saray, üç aşama olarak bu yıllar arasında yapılmıştır.
99 yıllık inşa süreci İshak Paşa zamanında tamamlanmıştır. Onun zamanında bittiğinden dolayı, İshak Paşa Sarayı ismini almıştır. Yapımı birkaç kuşak süren Saray, resmi olarak her ne kadar İshak Paşa Sarayı olarak geçse de, halk arasında daha çok Kela Behlûl Paşa (Behlûl Paşa Kalesi) adıyla anılmaktadır.
Saray, yaklaşık olarak 115 x 50 metre ölçülerinde bir alana kurulmuştur. Sarayın harem dairesi Takkapı Kitabesi’ne göre, sarayın yapılış tarihi Hicri 1199, Milâdi 1784’tür. Osmanlı Türkçesi ile yazılmış kitabede sarayın yapım tarihi belirtilmiştir.
Saray mimari ve stil bakımından şu bölümlerden meydana gelir;
1-Dış Cephe, 2-Birinci ve ikinci avlu, 3-Cami Binası,4-Aşevi,5-Hamam, 6-Merasim ve eğlence salonu, 7-Takkapılar, 8-Cephanelik ve erzak depoları, 9-Türbe Binası, 10-Fırın, 11- Daire ve odaları, 12-Zindan, 13-Cümle kapısı, 14-İç mimariden bazı bölümler(kapılar, pencereler, dolaplar, şerbetlikler, şömineler vs).
Saray, iki avlu ve bu avluda bulunan yapılar topluluğundan meydana gelmiştir. Birinci avludaki yapıların bazıları yıkılmıştır. Saray, 366 odalı olarak inşa edilmiştir. Üst katları yıkılmış olduğundan Sarayın gerçekte toplam kaç oda ve bölümden meydana geldiği bilinmemektedir. Halk arasında bilinen 366 odalı saray görüşü doğru kabul edilmektedir. Ancak binaların üst kısmı çökmüş ve hatta temeline kadar sökülmüş odalar mevcuttur.
Kış mevsimlerinde sarayın kalorifer sistemine benzer bir yöntemle ısıtıldığı bilinmektedir. Bu nedenle de sanat tarihinde dünyanın ilk kalorifer sistemli yapısı olarak geçmektedir. Her odada taştan yapılmış ocaklar vardır. Taş duvarlardaki boşluklar bütün yapının merkezi bir ısıtma sistemine sahip bulunduğunu göstermektedir. Girişe göre sağ tarafta cami ve türbe bulunmaktadır. Bu türbede Çolak Abdi Paşa, İshak Paşa ve yakınları yatmaktadır.
Marco Polo ve ünlü Ruş şairi Puşkin gibi sayısızca gezgin ve aydınların birçoğu sarayın mimari harikasına karşı duyduğu hayranlığı gizleyememişler. Moritz Wangner adlı Alman yazar 1841’de sarayı ziyaret ettiğinde muayede salonu ile ilgili olarak gördüklerini, ”Duvarları aynalar ve altın yaldızlarla kaplanmış bu ihtişamlı salonu gezerken hayranlığımı gizleyemedim” diye yazmış.
Ağrı Dağı Efsanesi
Ağrı Dağı Efsanesi, binlerce yıllık derin bir sevdanın öyküsü. Efsaneye konu olan Bayazıt Valisi Mahmut Paşa’nın kızı Gülbahar ile çoban Ahmet’in acı aşk öyküsü şöyle: “Çoban Ahmet’in evinin önünde bir beyaz at durur. Geleneğe göre; at 3 kere yola bırakılır, üçünde de geri gelir ve aynı kapıda durursa o evin erkeği atın sahibi olur. Beyaz at 3 kere geri dönerek, çoban Ahmet’in olur.
Bayazıt Valisi, kendisinin olan atı geri ister. Töreye göre atın artık Ahmet’in olduğu söylenince paşanın adamları köyü ateşe verirler ve Ahmet’i yakalayarak saraya götürürler. Ahmet’i gören paşanın kızı Gülbahar ona aşık olur. Gece olunca Gülbahar zindana gider ve Ahmet’i görmek ister.
Zindancı Memo, Gülbahar’a aşıktır ve bir tutam saçını vermesi durumunda Ahmet’i göstereceğini söyler. Gülbahar, Ahmet’i görmek için belindeki hançerle saçını keserek Zindancı Memo’ya verir.
Köylüler de atı paşaya verirler. Ançak Paşa, Ahmet’in öldürülmesi için atın kendisine ait olmadığını söyleyerek, idamını ister. Bunun üzerine halk ayaklanır, ayaklanmadan korkan paşa bir şart koşar. Ağrı Dağı’nın tepesindeki ateşi getirirse Ahmet’in canını bağışlayıp, kızı Gülbahar ile evlendireceğini söyler.
Binlerce yıldan beri Ağrı Dağı, ateşini çalmaya gelenleri yutmaktadır. Ahmet, dağa çıkarak kutsal ateşi paşaya getirir ve Gülbahar ile evlenir. Ama gerdek gecesi yüreğine kurt düşen Ahmet, Gülbahar’a zindancı Memo’ya ne verdiğini sorar. Bir tutam saç verdiğini öğrenen Ahmet kıskanır ve yatağının ortasına bir hançer koyar.
Törelere göre, kadın eğer kendini suçlu buluyorsa hançeri bağrına saplayarak ölümü seçer. Eğer kendini yalnızca erkeğine vermişse bu kez hançeri kocasının bağrına saplayarak öldürür.
Sabaha dek uyuyamayan Gülbahar, Ağrı Dağı’nın doruğundaki ateşin yeniden alevlendiğini görür ve zamanın geldiğini anlar. Hançeri olanca hızıyla gerdeğe giremeyen kocası Ahmet’in kalbine saplar. Efsanedeki aşkın kutsallığındaki değer, bu temiz sadakat anlayışıdır.
İshakpaşa Sarayı Giriş Ücreti
İshakpaşa Sarayı Giriş Ücreti 2024 Yılı 70 TL
18 yaş altı ve 65 yaş üstü Giriş Ücretsizdir.
Müze Kart Geçerlidir.
Eğer Müzekartınız varsa bir yıl içinde 2 kez,
Plus Müzekart (Müzekart+) sahibiyseniz sınırsız ziyaret edebilirsiniz.
İshakpaşa Sarayı Ziyaret Saatleri
Yaz Dönemi: 1 Nisan – 1 Ekim tarihleri arasında 08.00 – 19.00 saatleri arası,
Kış Dönemi: 1 Ekim – 1 Nisan tarihleri arasında 08.00 – 17.00 saatleri arası ziyaret edebilirsiniz.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın belirlediği, Müze ve Ören yerlerine girişlerde uygulanacak usul ve esaslar hakkında yönergenin 10.Maddesine göre; Müze ve ören yerleri dini bayramların birinci günü saat 13:00’e kadar kapalıdır.
Ağrı Doğubeyazıt’ta Neler Yenir?
Abdigör Köfte, Ayran Aşı (Gırar) , Çiriş Ketesi, Erişte , Goşteberg , Halise , Hasude , Haşıl , Hengel , Kavurma , Keledoş , Keşke Yemeği , Mıhlama (Kuymak) , Murtağa , Selekeli (Saç Kavurma) , Yalancı Köfte yiyebilirsiniz.
İshakpaşa Sarayı’na Nasıl Gidilir?
İshakpaşa Sarayı, Ağrı ilinin Doğubeyazıt ilçesinde bulunuyor. Ulaşım ise aslında bölgenin şartları göz önünde bulundurulunca hiç zor değil. Ağrı, Iğdır ve Kars’ta bulunan havaalanları ile Ağrı merkeze ulaştıktan sonra şehir merkezinden kalkan otobüslerle 93 km uzaklıktaki Doğubeyazıt’a, oradan da uzaklığı yaklaşık 5 kilometre olan saraya gitmek için ilçeden kalkan dolmuşları tercih edebilirsiniz. Şahsi aracınızla gidecek olursanız Yukarı tavla Köyü/Doğubayazıt/Ağrı adres bilgileriyle navigasyon desteği alarak saraya ulaşabilirsiniz.
- Ankara-İshak Paşa Sarayı arası 1155 km,
- İstanbul-İshak Paşa Sarayı arası 1510 km,
- İzmir-İshak Paşa Sarayı arası ise 1745 km’dir.
Gezilecek Yerler Mobil Uygulamasını Telefonunuza indirerek ve Sosyal Medya üzerinde bizleri takip ederek güncel gezilerden ve Gelişmelerden ücretsiz haberdar olabilirsiniz.


Değerli Okuyucularımız yazılarımızda kullandığımız resimlerin birçoğu bize ait olsa da okuyucularımızdan gelen ve internet ortamından resimler de alınarak yazılarımıza eklenmiştir. Resimlerden dolayı herhangi bir telif durumda bizlere direk İLETİŞİM ' e tıklayarak bize bildirirseniz size ait olan resimlerinizi kaldırabiliriz.